9 Haziran 2008 Pazartesi

Üzgün kediler gazeli...

hüznün tüyleri dökülür, lirik bakar kedilerin camdan gözleri
çocukluğumun kelimeleriyle şımartsam da gurbet gibi bakarlar

kedilerde gördüğüm keder üşümüş sokaklar ve akşam kokuyor
peşime takılır tenha bir şiirden atılmış masum yazlar ikindisi

güz yüzlü bir kediniz olsun boşluğunuza tutunan,kalbinize taşınan
odalar birbirinin rüyasına karışsın, gülümsesin saflığın elleri

kediler kasabasında çözülür yalnızlığın masaldan ipleri
kardeşliğin cömert bahçesinden pınar olur dostun gönlüne akarız

bir zarf gibi yırtılmasın kalbimiz, çıkarın beni mektubun içinden
kedilerin düşleriyle yıkansın şu yaralı ruhumdaki sessiz mavi

kayıp hatıralar gölgesinden dile sığmayan bir hakikat geçiyor
başkalarının kedileri de komşum olur, gözlerimizle mırıldanırız

kedim kendisini evin uysal şiiri sanıyor, şiirin aklı kısa tırnakları uzun
kedim kendisini bilge sanıyor sokakların vr aşkın ısrarla özlediği

mevsimlerin kumunu karıştırma, içinden sabah sesli bir kedi çıkar
kediler kadar yalnızım mor düşlerimden kuşlu parklar havalanır

hayallerimin toprağını eşele, ahşap kalbimi tırmala, kımıldasın herşey
çünkü bir kedi kadar gövdesi var kırılmış ve yorgun heveslerin

kedi mağrur, şehir zalim, nar küskün, kağıt paslı, hayat maskara olmuş
bu yüzden mi şiirin üzerine kül yağdırıyorlar, hızla eskiyor kelimeler

evler kedisiz yetim, sokaklar kedisiz üvey sayılır, ben budalasıyım aşkın
beni de boynu ıssız kedilerden sayın, nasılsa ağzım var dilim yok

kedilerimin kardeşiyim, inceliği ve mahcubiyeti onlardan öğrendim
beni turnasız türkülerin beni solgun bir kedinin kalbinde unuttular"

Engin Turgut

Hiç yorum yok: